YASAL BELGELERİN DEFTERE KAYIT EDİLMEMESİNİN
KDV AÇISINDAN SONUÇLARI
Özet
Bu makale yüksek mahkemenin vermiş olduğu karar doğrultusunda yasal defterlerin, tasdiksiz kullanılması veya tasdikli defterlerin yazılmamasının doğuracağı vergisel sonuçları anlatmaktadır.
Türk Ticaret Kanuna Göre Defterlerin Tanımı aşağıdaki gibi, yapılmıştır,
Envanter defterine, işe başlama tarihinde ve müteakiben her hesap döneminin sonunda çıkarılan envanter ve bilançolar kaydolunur ve bu tarihe "bilanço günü" denir. Envanter defteri ciltli ve sayfaları müteselsil sıra numaralı olur.(4)
Anahtar Kelime; Tasdiksiz defterler, e-defter, defterlerin yazdırılmaması, e defter beratların
Oluşturulmaması,
A-Kâğıt Ortamında Yevmiye Defteri,
Yukarıda bahsedilen defterlerin Türk Ticaret Kanuna göre kuruluş sırasında ve kullanmaya başlamadan önce açılış onaylarını noter tarafından tasdik edilmesi gereklidir. Elektronik ortamda defter tutan firmaların, Yevmiye ve Kebir defterlerinin belirtilen süreler dahilin de aylık beratların alınması gerekmektedir. Diğer defterler yine kağıt ortamında süresi içinde tasdik edilir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanununa göre , ciltli defterlerin tasdik esnasında sayfalarının sıra numarasıyla teselsül ettiğine bakılarak, bu sayfalar teker teker tasdik makamının resmi mühürü ile mühürlenir.
Yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait Katma Değer Vergisi, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilir ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebilir.
Yasa koyucu KDV indirimin gerçekleşebilmesini iki şekil şartına bağlamıştır. Bunlar; belgelerde KDV’nin ayrıca gösterilmesi ve yasal defterlere kayıt edilmesidir.
Kanun maddesi açıkça, belgelerin kayıt edileceği defterin ismini belirtmemiş, fakat KDV’nin 54. maddesinin özelliklerinde ayrıntılı belirtmiştir. Bu defterde Yevmiye Defteri’dir.
3065 sayılı KDV’ kanunun 54 maddesinde;
1.Katma değer vergisi mükellefleri, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlerler.
Bu kayıtlarda özellikle aşağıdaki hususların açıkça gösterilmesi şarttır:
VUK’nun 220(6) maddesinde, tasdike tabi defterler arasında “Defteri Kebir” in Tasdik Zorunluluğu bulunmamaktadır.” Bu nedenle bu defterin yazdırılmamış olması sebebiyle KDV indirimlerinin iptali söz konusu olamaz.
Gelir idaresi, vergi mükelleflerin dönem içinde yapmış oldukları ticari faaliyetleriyle ilgili işlemlerde, almış oldukları ve tanzim etmiş oldukları belgeleri yukarıda belirtilen defterlere kayıt etmek zorundadır. Yasal defterlerin mutlaka, yetkili kurumlar tarafından işe başlamadan veya ticari dönem başlamadan zamanında tasdik edilme mecburiyeti getirmiştir. Danıştay’ın gerek mükellefin lehine ve gerekse mükellefin aleyhine farklı kararları mevcuttur.
T.C. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun E: 2006/00228 K: 2007/00057 Sayılı kararında Müteharrik yapraklı yevmiye defterinin tasdikli sayfalarının tasdiksiz arka yüzlerine yapılan kayıtlarda gösterilen katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilemeyeceğinden bahisle, davacı adına ilgili dönemler re'sen ağır kusur ve kusur cezalı katma değer vergisi salınmış, usulsüzlük cezası kesilmiştir.Yüksek mahkeme kdv reddinin sadece tasdiksiz tarafa kayıtlarının yapılmasından dolayı kesilen cezaları kanuna uygun bulmayarak red etmiştir.(7)
T.C Danıştay Vergi Dava Daireler Kurulu 29.03.2017 Tarih ve E:2017/96 K:2017/179 Sayılı kararında Katma Değer Vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi ve söz konusu belgelerin usulüne uygun bir biçimde tutulması zorunlu defterlere kaydının yapılmış olması gerektiği, davacı tarafından bilgisayarda tutulduğu iddia edilen ancak, hangi veri ortamında üretildiği, dayanakları ve güvenirliğinin ne şekilde saptandığı belirsiz olan kayıtların esas alınarak kanıt olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, izinsiz ve tasdiksiz bilgisayar kayıtlarının yasal defter olarak kabul edilemeyeceği hakkında mükellefin aleyhine karar vermiştir.(8)
Çanakkale Valiliği, Defterdarlık Gelirler Müdürlüğünün vermiş olduğu bir özelgede; Tasdiksiz deftere yapılacak olan kayıtları, Vergi Usul Kanununun 30/3’ncü maddesine göre re'sen tarhiyat nedeni olup, bu defterlere kaydı yapılan belgelerde yer alan KDV’nin de indirimi Kanunun 29 ve 34 üncü maddeleri gereğince mümkün bulunmamaktadır. Ancak, yapılacak incelemede ya da dönem matrahının takdiri sırasında tasdik ettirilmemiş defterlere kaydedilen belgelerin gerçek olduklarına kanaat getirilmesi ve bu verginin satıcı tarafından beyan edildiğinin tespit edilmiş olması kaydıyla bu belgelerdeki KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.(9)
Gelir İdare sininde bu konuda farklı tarihlerde vermiş olduğu, mükellef lehine özelgeleri mevcuttur.
Danıştay Vergi Dava Daireler kurulu 2006 yılında vermiş olduğu karara zıt olarak 2017 yılında farklı bir karar vermiş bulunmaktadır. 2017 yılında verilen bu karar doğrultusunda Mükelleflerin defter tasdiki ve defterin yazdırılması konusunda ki ihtilaflarda, mahkemelerin kararları genelde maliyenin görüşü doğrultusunda karar verilecek gibi gözükmektedir.
,
B-Elektronik Defter (E-Defter)
213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 242’nci maddesinin 2 numaralı fıkrası hükmü ile
Vergi Usul Kanunu uyarınca kâğıt ortamında düzenlenen, tutulan, muhafaza ve ibraz edilen defter ve belgeler yerine, aynı bilgileri içeren elektronik defter ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazına ilişkin usul ve esaslar belirlemiştir.(10)
E-defter mükellefleri, aylık dönemler itibarıyla elektronik defterlerini oluşturmaya ve saklamaya başlayacaklardır. Defterlerini elektronik defter biçiminde tutmaya başlayanlar, söz konusu defterlerini kâğıt ortamında tutamazlar. Elektronik Defterler, (e-defter) kullanıcıların üçer aylık sürelerin son gününe kadar beratların yüklenmesi veya beratlara zaman damgasının eklenmesi gerekmektedir.
(Hesap döneminin son ayına ait beratlar ise Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verileceği ayın son gününe kadar gönderilebilir. Örneğin Ocak ayına ait beratların sisteme Nisan ayının sonuna kadar yüklenmesi gerekmektedir.)
Elektronik defterler, kâğıt ortamında tutulmadığında yazdırılması söz konusu değildir. Gelir idaresi için on iki aya ait beratların zamanında alınması, yasal defterin zamanında yazıldığı anlamına gelmektedir.
Mükellefin beratlarının zamanında oluşturmaması halinde o aya ait Defterlerin yazılmadığı anlamına gelmektedir. Bu da maliyenin görüşüne göre indirim konusu yapılan belgelere ait kdv’lerin iptali anlamına gelmektedir. Mükellef lehine ağır sonuçlar doğurmaktadır. Yıl içinde geç gönderilen aylara ait defter beratlarına usulsüzlük cezası uygulanması, daha adil bir uygulama olur.
Yargı organları, zamanında incelemeye teslim edildiği ve e-defler beratların geçte olsa oluşturtması nedeniyle KDV indirimlerin red edilemeyeceği, ancak usulsüzlük nedeniyle cezalandırılması gerektiği şeklinde karar vereceği düşüncesi içindeyim.
E-defter beratların hiç oluşturulmaması ve incelemeye teslim edilmemesi sonucunda defterlerin yazılmadığı anlamına gelir ve KDV indirimleri red edilir. Yüksek bir ihtimalle yukarıda belirtmiş olduğum karar doğrultusunda mahkeme maliyenin verdiği cezayı onaylayacak yönde karar verir.
C-Sonuç;
Vergi Usul Kanununun 134’üncü maddesine göre, vergi incelemesi, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla yapılır. Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın gereği olarak mükelleflerin Katma Değer Vergisi Kanununun yukarıda sözü edilen 29. maddesi hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmasıdır. Bu madde hükümlerine göre mal alışları nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin indirim ve iade konusu yapılabilmesi için faturaların gerçek bir mal alım satımı karşılığı düzenlenmesi gerekmektedir. Türk vergi mevzuatımız belge esasına dayanmaktadır. Var olan, bir belge yokmuş gibi uygulamaya koymak vicdan muhasebesine aykırıdır. Yargı kurumu farklı tarihlerde farklı kararlar vermiş bulunmaktadır. Gelir idaresi, vermiş olduğu özelgelere karşın farklı uygulamalar yapmakta olup, şekil şartına uymayan mükellefi çok ağır bir şekilde cezalandırmaktadır. Yevmiye Defterinin yazılmaması ve Defterin tasdik edilmemesi nedeniyle mükellefin bir dönem boyunca almış olduğu vesaikleri kabul etmemesi, cezalı tarhiyat uygulaması incelemenin amacına aykırıdır. Bir incelemede amaç mükellefin ödeyeceği doğru vergiyi ortaya çıkarmaktır.
HÜSEYİN YERLİ
Mali Müşavir
Dipnotlar
2.19.12.2012 Tarih ve 28502 sayılı Resmi Gazete Gümrük Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve 10.01.1961 Tarih ve 10703-10705 sayılı Resmi Gazete 213 Sayılı VUK.
6.213 Sayılı VUK 220 md. 10.01.1961 Tarih ve 10703-10705 sayılı Resmi Gazete
7. http://www.digitalmevzuat.com/Users/Default.aspx 13.09.2017 T.C Dan. Vergi Daireler Kurulu
E: 2006/00228 K:2007/00057
8.29.03.2017 Tarih E:2017/96 K:2017/179 Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Yaklaşım Dergisi 2017/07 sayısı
9.http://www.gib.gov.tr/node/92942 13.09.2017 Sayı: B.07.4.DEF.0.17.10.00-KDV-2010-02-15 Tarih:16.02.2012
10.213 sayılı VUK 242 Maddesine ek 11.07.2006 tarih ve 26225 Sayılı Resmi Gazete
Bankalara verilen ekspertiz hizmeti 117 Nolu KDV Tebliğinin Kısmı Tevkifat Uygulanacak Alıcılar bölümünde 3.2.2. ETÜT, PLAN-PROJE, DANIŞMANLIK, DENETİM VE BENZERİ HİZMETLER başlığı altında belirtildipi üzere etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetlerde alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.
117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3.1.2/b) ayrımında Belediyeler (büyükşehir belediyeleri dâhil) yer almamaktadır. Bu
itibarla belediyelerin Tebliğin yürürlüğe girdiği 01/5/2012 tarihinden itibaren kısmi tevkifat uygulaması kapsamında tevkifat
yapma sorumlulukları kaldırılmıştır.
Ancak belediyelerin bünyelerinde oluşan iktisadi işletmeler nedeniyle gerçek usulde KDV mükellefiyeti bulunması
halinde Tebliğin (3.1.2/a) bölümü çerçevesinde tevkifat yapma zorunlulukları bulunmaktadır.
Bu suretle KDV mükellefi olan belediyelerin iktisadi işletme faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere, Tebliğin (3.2) ve (3.3)
bölümlerinde yer alan ve KDV mükelleflerinin tevkifat yapmak üzere sorumlu tayin edildiği teslim ve hizmetlerde KDV
tevkifatı yapmaları gerekmektedir. Dolayısıyla belediyelerin iktisadi işletme kapsamında olmayan faaliyetleri nedeniyle
mal ve hizmet alımlarında KDV tevkifatı yapmaları söz konusu değildir.
YZ Belediyesinin su teslimi nedeniyle oluşan iktisadi işletmesinin (C) Ltd. Şti.'nden aldığı bina temizliği
hizmeti, belediye iktisadi işletmesi tarafından 7/10 oranında KDV tevkifatına tabi tutulacaktır. Bu faaliyet nedeniyle KDV
mükellefiyeti belediye tüzel kişiliği adına tesis edilmiş ise, sadece iktisadi işletmenin alımlarına ilişkin tevkifat
yapılacaktır. Dolayısıyla, YZ Belediyesinin parkların bakım ve temizliğine yönelik alacağı hizmetlerde, parklarla ilgili
belediye bünyesinde bir iktisadi işletme oluşmadığından, KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.
Tebliğe ulaşmak için tıklayınız
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/04/20120414-9.htm